Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

ne ile geçiniyor

  • 1 ile

    ile (-(y)le, -(y)la)
    1. konj und
    2. postp mit (D); durch (A), infolge (G);
    bıçakla mit dem Messer (schneiden);
    bununla beraber (oder birlikte) trotzdem;
    iştah ile mit Appetit;
    kiminle, kimle mit wem?;
    kurtla kuzu der Wolf und das Lamm;
    litre ile literweise verkaufen;
    ne ile womit; wodurch;
    ne ile geçiniyor wovon lebt er?;
    onlar ile, onlarla mit ihnen;
    onların oyları ile seçildi durch ihre Stimmen gewählt;
    tavşan ile kaplumbağa der Hase und die Schildkröte;
    telefonla telefonisch;
    uçakla mit dem Flugzeug; per Luftpost
    3. konj -mekle birlikte (oder beraber) gerade, als …; in dem Augenblick, da; außer, dass …; obgleich; wenn … auch: güneşin batmasıyla beraber gerade, als die Sonne unterging;
    mektup yazmakla beraber außer, dass (er) einen Brief schrieb yıllarca çalışmakla birlikte obgleich er jahrelang gearbeitet hatte

    Türkçe-Almanca sözlük > ile

  • 2 leben

    leben ['le:bən]
    vi, vt yaşamak, hayatta olmak;
    bei jdm \leben birinin yanında yaşamak;
    er hat nicht mehr lange zu \leben fazla bir ömrü kalmadı;
    man lebt nur einmal! insan bir kere yaşar!;
    leb wohl! sağlıcakla [o hoşça] kal!;
    es lebe...! yaşasın...!;
    hoch soll er \leben! çok yaşasın!;
    allein \leben yalnız yaşamak;
    er lebt über seine Verhältnisse kazandığından fazla harcıyor, ayağını yorganına göre uzatmıyor;
    er lebt von der Fischerei balıkçılıkla geçiniyor;
    er lebt von seiner Rente emeklilik maaşı ile geçiniyor

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > leben

  • 3 жить

    yaşamak; geçinmek; oturmak,
    ikamet etmek
    * * *
    1) врз yaşamak

    ры́ба живёт в воде́ — balık suda yaşar

    дуб живёт до́лго — meşenin ömrü uzun olur

    жить холостяко́м — bekar yaşamak

    жить сча́стливо — mutlu yaşamak, mutlu bir hayat sürmek

    па́мять о нём в наро́де бу́дет жить ве́чно — onun anısını halk her zaman canlı tutacaktır

    да до́лго ли ему́ жить-то оста́лось?! — kaç günlük ömrü kaldı ki?!

    ты у меня́ бу́дешь жить как короле́ва — seni kraliçeler gibi yaşatacağım

    он без тебя́ жить не мо́жет! — sensiz edemez / yapamaz!

    они́ пло́хо живу́т (ме́жду собо́й) — aralarında geçim yok

    с сосе́дями он живёт дру́жно — komşularıyla iyi geçiniyor

    2) в соч.

    он жил нау́кой — kendini bilime vermiş gidiyordu

    я им (одни́м) живу́ — beni yaşatan, tek

    3) (чем, на что) geçinmek

    жить на зарпла́ту — ücreti / maaşı ile geçinmek

    жить свои́м трудо́м — emeğiyle geçinmek / yaşamak

    они́ э́тим живу́т — onların geçimi bu yüzden

    жить ста́ло трудне́е — geçim zorlaştı

    го́род жил торго́влей / за счёт торго́вли — şehir ticaretten geçinirdi

    4) yaşamak; oturmak, ikamet etmek; kalmak

    жить в дере́вне — köyde yaşamak

    жить в гости́нице — otelde kalmak

    жить в студе́нческом общежи́тии — öğrenci yurdunda yatmak / kalmak

    жить в бара́ке — barakada barınmak / oturmak

    где вы сейча́с живёте? (постоянно) — şimdi nerede oturuyorsunuz / ikamet ediyorsunuz?

    два дня я жил у знако́мых — iki gün tanıdıklarda yattım

    5) разг. ( сожительствовать) düşüp kalkmak
    6) уст.

    она́ жила́ у них в служа́нках / прислу́гах — onların kapısında hizmetçilik etmişti

    ••

    он приказа́л до́лго жить — sizlere ömür

    Русско-турецкий словарь > жить

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»