-
1 ile
ile (-(y)le, -(y)la)1. konj und2. postp mit (D); durch (A), infolge (G);bıçakla mit dem Messer (schneiden);bununla beraber (oder birlikte) trotzdem;iştah ile mit Appetit;kiminle, kimle mit wem?;kurtla kuzu der Wolf und das Lamm;ne ile womit; wodurch;ne ile geçiniyor wovon lebt er?;onlar ile, onlarla mit ihnen;onların oyları ile seçildi durch ihre Stimmen gewählt;tavşan ile kaplumbağa der Hase und die Schildkröte;telefonla telefonisch;uçakla mit dem Flugzeug; per Luftpost3. konj -mekle birlikte (oder beraber) gerade, als …; in dem Augenblick, da; außer, dass …; obgleich; wenn … auch: güneşin batmasıyla beraber gerade, als die Sonne unterging;mektup yazmakla beraber außer, dass (er) einen Brief schrieb yıllarca çalışmakla birlikte obgleich er jahrelang gearbeitet hatte -
2 leben
leben ['le:bən]vi, vt yaşamak, hayatta olmak;bei jdm \leben birinin yanında yaşamak;er hat nicht mehr lange zu \leben fazla bir ömrü kalmadı;man lebt nur einmal! insan bir kere yaşar!;leb wohl! sağlıcakla [o hoşça] kal!;es lebe...! yaşasın...!;hoch soll er \leben! çok yaşasın!;allein \leben yalnız yaşamak;er lebt über seine Verhältnisse kazandığından fazla harcıyor, ayağını yorganına göre uzatmıyor;er lebt von der Fischerei balıkçılıkla geçiniyor;er lebt von seiner Rente emeklilik maaşı ile geçiniyor -
3 жить
yaşamak; geçinmek; oturmak,ikamet etmek* * *1) врз yaşamakры́ба живёт в воде́ — balık suda yaşar
дуб живёт до́лго — meşenin ömrü uzun olur
жить холостяко́м — bekar yaşamak
жить сча́стливо — mutlu yaşamak, mutlu bir hayat sürmek
па́мять о нём в наро́де бу́дет жить ве́чно — onun anısını halk her zaman canlı tutacaktır
да до́лго ли ему́ жить-то оста́лось?! — kaç günlük ömrü kaldı ki?!
ты у меня́ бу́дешь жить как короле́ва — seni kraliçeler gibi yaşatacağım
он без тебя́ жить не мо́жет! — sensiz edemez / yapamaz!
они́ пло́хо живу́т (ме́жду собо́й) — aralarında geçim yok
с сосе́дями он живёт дру́жно — komşularıyla iyi geçiniyor
2) в соч.он жил нау́кой — kendini bilime vermiş gidiyordu
я им (одни́м) живу́ — beni yaşatan, tek
3) (чем, на что) geçinmekжить на зарпла́ту — ücreti / maaşı ile geçinmek
жить свои́м трудо́м — emeğiyle geçinmek / yaşamak
они́ э́тим живу́т — onların geçimi bu yüzden
жить ста́ло трудне́е — geçim zorlaştı
го́род жил торго́влей / за счёт торго́вли — şehir ticaretten geçinirdi
4) yaşamak; oturmak, ikamet etmek; kalmakжить в дере́вне — köyde yaşamak
жить в гости́нице — otelde kalmak
жить в студе́нческом общежи́тии — öğrenci yurdunda yatmak / kalmak
жить в бара́ке — barakada barınmak / oturmak
где вы сейча́с живёте? (постоянно) — şimdi nerede oturuyorsunuz / ikamet ediyorsunuz?
два дня я жил у знако́мых — iki gün tanıdıklarda yattım
5) разг. ( сожительствовать) düşüp kalkmak6) уст.она́ жила́ у них в служа́нках / прислу́гах — onların kapısında hizmetçilik etmişti
••он приказа́л до́лго жить — sizlere ömür